Determiners
Belirteçler isimlerden veya isim tamlamalarından önce gelir ve ismin özel mi yoksa genel mi olduğunu gösterir.
Belirli ve Belirsiz Tanım Edatları
Tanım edatları cümlede sıfatlar gibi işlev görür. İngilizce'de üç tanım edatı bulunmaktadır: "a", "an" ve "the". "A" ve "an" belirsiz tanım edatları olarak ve "the" ise belirli tanım edatı olarak bilinir.
Belirli tanım edatı
Belirli tanım edatı "the" özne benzersiz ve spesifik olduğunda veya daha önce bahsedildiğinde kullanılır.
Belirli tanım edatını aşağıdaki durumlarda da kullanırız:
-
Ünlü yapılardan önce
-
Aile isimlerinden önce
-
İsimlerinde "cumhuriyet", "krallık", veya "devlet" kelimeleri geçen ülkelerden önce
-
Çoğul isimlere sahip ülkelerden önce
-
On yıllardan önce
-
Coğrafi bölgelerden önce
-
En üstünlük ve sıralı sayılardan önce
Örnekler:
People love to take pictures in front of the Leaning Tower of Pisa.
The Andersons are coming over for dinner on the weekend.
The United Kingdom is in Europe.
Will you be visiting the Netherlands this time?
I wish I had been alive in the '60s.
The Amazon River is the widest river in the world.
This is the best movie I have ever seen.
Belirsiz Tanım Edatları
Belirsiz tanım edatları "a" ve "an" ilk kez karşılaşılan şeylerden ve bir sınıfın ya da grubun belirli üyelerinden bahsederken kullanılır. Ardından gelen kelime sessiz harfle başlıyorsa "a" ve sesli harfle başlıyorsa "an" kullanın.
Belirsiz tanım edatlarını aşağıdaki durumlarda da kullanırız:
-
Bir şey var
-
Meslek isimleri
-
Milliyetler
-
Dinler
-
Bir şeyin örneği
-
"Ne" ve "gibi" kelimelerinden sonra
Örnekler:
There is a rat in the basement!
A police officer knocked at my door last night.
She married a Japanese man and moved to Japan.
He goes to synagogue because he is a Jew.
My mother has a large collection of vintage postcards.
What a lovely day!
İşaretler
İngilizce'de işaretler şunlardır: "this", "that", "these", "those". Konuşmacıya göre şeylerin nerede olduğunu gösterir veya işaret ederler.
This sweater is so itchy.
Are you going to eat this muffin?
I will need these boots when I go hiking tomorrow.
That building is so tall I can't see where it ends.
Will we also be offered those snacks?
Those cherry trees are starting to blossom.
Miktar Belirleyiciler
Miktar belirleyiciler, ne kadar veya kaç tane olduğunu göstermek için bir isimden önce kullanılan kelime veya deyimlerdir.
Sayılabilen isimlerle kullanılır | Sayılamayan isimlerle kullanılır | Her ikisiyle de kullanılır |
---|---|---|
birçok | çok | tümü |
birkaç / birkaç / çok az | biraz/az/çok az | yeterli |
bir sayı (nın) | biraz (of) | daha fazlası / çoğu |
birkaç | bir hayli | daha az / en az |
çok sayıda | büyük miktarda | hayır / hiçbiri |
çok sayıda | büyük miktarda | hiçbiri değil |
çoğunluğunun | bazı | |
herhangi | ||
bir sürü | ||
bir sürü | ||
bolca |
Elimdeki birkaç eski üniversite kitabını internet üzerinden satıyorum.
Çatal bıçak çekmecesinde çok az kaşık kaldı.
Leslie'nin banka hesabında büyük miktarda para var.
Duş alman için bolca sıcak su var.
Bizde herkesin dörder tane alması için yeterince çikolata var.
Üleştirmeler
Üleştirmeler bir şeyin nasıl dağıtıldığını, bölündüğünü veya paylaşıldığını gösterir. Bunlar şunları içerir: "all", "both", "each", "every", "either" ve "neither".
Tüm sınıftaki öğrenciler sınavı geçti.
Yaparlardı ikisi de programın bir kopyası gibi.
Her bir çocuk dans sınıfında yeni tap ayakkabısı alacak.
Ben şimdiye kadar denediğim her çikolatayı beğendim.
İstiyorum ya kırmızı ya da mavi arabayı.
Ne kahverengi köpek ne de beyaz köpek yüzmeye gitti.