Relative Pronouns
Sıfatlar İzlandaca'da bir şeyleri tanımlamak için kullanışlıdır. Gördüğümüz gibi sıfatlar tümcelerin içine sığar:
Hundurinn er gulur.
Köpek sarı.
Bu yan cümleyi bir ilgi zamiri kullanarak ikinci bir yan cümleye bağlayabiliriz. İzlandaca'da sem 'i who, which, that gibi kullanırsınız.
Hundur, sem er gulur.
Sarı olan bir köpek.
Ancak bunun tam olarak bir cümle olmadığına dikkat edin, teknik olarak yaptığımız tek şey ilgi yan cümleciğini bir isim tamlamasına bağlamaktır.
Hundur, sem er gulur, býr á eyju.
Sarı bir köpek bir adada yaşıyor.
Bu daha iyi. Gördüğünüz gibi, ilgi yan cümlesi virgüllerle çevrelenmiştir.
Hann er maðurinn, sem ég hafði séð.
O gördüğüm adam.
Hér er næstum ekkert, sem ég get borðað.
Burada yiyebileceğim neredeyse hiçbir şey yok.
Sahiplik göstermek için: hvers kullanılabilir, ancak nadiren kullanılır. Çoğunlukla eski metinlerde görürsünüz, bu yüzden öğrenmeye çalışmayın. Cinsiyete ve sayıya göre çekimlenir.
Konan, hverrar glugga ég braut.
Camını kırdığım kadın…
Læknirinn, hvers ráða ég þarfnast…
Tavsiyesine ihtiyacım olan doktor…
Şöyle demek daha normal
Konan sem ég braut gluggann hjá
Kelimesi kelimesine: Camını kırdığım kadın (onun evi)
Anlamı: Camını kırdığım kadın
Læknirinn sem ég þarf ráð frá
Tavsiyesine ihtiyacım olan doktor
Bu kelimeyi bugün hala çoğunlukla gördüğümüz tek ifade şudur:
Hverra manna ert þú?
Birebir çeviri: Siz kimin halkısınız? (hangi halka ait olduğunuzu sormak gibi)
Anlamı: Hangi ailedensiniz? - Akrabalarınız kimler?
Bu modası geçmekte olan bir şeydir ve çoğunlukla yaşlı insanların bugün söyleyeceği bir şeydir.
Peki ya belirli bir isim yerine "bir yere" atıfta bulunuyorsanız? Basitçe þar, þangað veya þaðan gibi bir cevap kelimesi kullanın. İngilizcede „where? “ diye sorarsınız ve bir şeylerin yerini belirlemek için „where“ veya „there“ ile cevap verirsiniz. İzlandaca'da bir şeyin nerede olduğunu (hvar?), nereye gittiğini (hvert?) ve nereden geldiğini (hvaðan?) sormak için farklı kelimelerimiz vardır. Bu sorulara cevap vermek için de üç farklı karşılık kelimemiz vardır: þar (orada), þangað (oraya) ve þaðan (oradan)
Hvar var lykillinn? Hann var þar.
Anahtar neredeydi? Oradaydı.
Hvert ert þú að fara? Ég er að fara þangað.
Nereye gidiyorsun? Oraya gidiyorum.
Hvaðan komst þú? Ég kom þaðan.
Nereden geldin? Şuradan geldim.
Belirttiğinizde nasıl olduğuna dikkat edin
Hvar var lykillinn? Hann var þar sem ég skildi hann eftir
Anahtar neredeydi? Bıraktığım yerdeydi.
Hvert ert þú að fara? Ég er að fara þangað sem mig langar að fara.
Nereye gidiyorsun? Gitmek istediğim yere gidiyorum.
Birebir çeviri: Nereye gidiyorsun? Oraya gidiyorum, gitmek istediğim yere.
Hvaðan komst þú? Ég kom þaðan sem fjöllin eru blá.
Sen nereden geldin? Dağların mavi olduğu yerden geldim.
Birebir çeviri: Nereden geldin? Oradan geldim, dağların mavi olduğu yerden.
Şimdi bir soruya özel olarak cevap vermeden nasıl kullanılabileceklerini görün
Við þurfum engin vopn þar sem við verðum.
Gideceğimiz yerde silahlara ihtiyacımız olmayacak.
Ég ætla að fara þangað sem er hægt að fá ódýrari verkfæri.
Daha ucuz aletler bulabileceğin bir yere gidiyorum.
Ég er að koma þaðan sem fólkið hittist.
İnsanların buluştuğu (yerden) geliyorum.
Son cümlede nasıl „þaðan“ kullandığınızda „the place“ eklemiyorsunuz. Eğer öyle yapsaydınız, „þar“ kullanırdınız.
Ég er að koma frá staðnum þar sem fólkið hittist.
İnsanların buluştuğu yerden geliyorum.